KKTC’ye çalışmak için gelen yabancı uyruklu işçilerin nitelik, yeterlilik ve deneyim kriterlerinin belirlenmesini de amaçlayan “Mesleki Eğitim Faaliyetlerine İlişkin İş birliği Protokolü” yenilendi. Yeni düzenlemeyle KKTC’ye çalışmaya gelecek yabancı uyruklu işçilerden A2 seviyesinde Türkçe Dil Belgesi de talep edilecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan ve 2019’da yürürlüğe giren söz konusu protokol yeniden düzenlendi. Çalışma Bakanlığı’ndan verilen bilgiye göre protokole Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ile Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu imza koydu.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda düzenlenen imza töreninde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Tahir Serhat, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Aytunç Şirket, Çalışma Dairesi Müdürü Sezgi Ballı ile Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın da hazır bulundu.

-Gardiyanoğlu: “Bu protokolü önemsiyoruz”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, imza töreninde yaptığı konuşmada, süresi biten protokolün konjonktüre uygun şekilde yeniden düzenlendiğini söyledi.

Protokolle Çalışma Dairesi tarafından kullanılan meslek kodlarının Eğitim Bakanlığı ile uyumlu hale getirildiğini ifade eden Gardiyanoğlu, çalışma uygunluk belgesi alarak ülkeye gelen yabancı uyruklu işçilerin çalışma izni yenileme ya da aynı meslek dalında yatay geçiş işlemi yapması halinde bazı eğitimler almak zorunda olacağını kaydetti.

Gardiyanoğlu, kalifiye eleman olarak yetişen yerli iş gücünün korunması amacıyla ülkeye gelen yabancı işçilerin Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen kriterlere uygun olarak sertifikalandırılmasının hedeflendiğini de söyledi.

Bakanlık olarak bu protokolü çok önemsediklerini ifade eden Gardiyanoğlu, dünyada değişen iş gücü hacminin KKTC’ye de yansıdığını, son yıllarda adaya üçüncü dünya ülkelerinden çok sayıda çalışan geldiğine işaret etti.

Ülkeye gelen yabancı uyruklu işçilerden çalışacakları mesleklerle ilgili mesleki belge talep ettiklerini belirten Gardiyanoğlu, bu belgelerin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylandığını, protokolde yapılan yeni düzenlemeyle gerek iş sağlığı güvenliği, gerekse yabancı dille ilgili Çalışma Dairesi ile Mesleki Teknik Öğretim Dairesi tarafından belli dönemlerde kalifiye eleman yetiştirilmesi amacıyla mesleki eğitimler gerçekleştirileceğini söyledi.

-Çavuşoğlu: “İş hayatında sertifikasız kimse kalmayacak prensibi ile yola çıktık”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, mesleki eğitimle ilgili yasal düzenlemelerden sonra mesleklerin sertifikalandırılması, yurt dışından gelen iş gücünün KKTC’deki denkliğine başvurulması süreçlerinin protokol kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sürdürüldüğünü kaydetti.

“İş hayatında sertifikasız kimse kalmayacak” prensibiyle yola çıktıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, tüm bakanlıkların bu süreçte büyük adımlar attığını söyledi.

İş güvenliği konusundaki yeterliliklerin protokol kapsamına eklendiğini de belirten Çavuşoğlu, Çalışma Bakanlığı’nın uyguladığı kod sistemini Eğitim Bakanlığı ile uyumlaştırmanın bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Yurt dışından gelen insanlara gereken eğitimin verilmesi, dil açısından da topluma uyum sağlanmasıyla ilgili sürece destek verecek bir protokol imzaladıklarını kaydeden Nazım Çavuşoğlu, şunları belirtti:

“Yabancı işçiler ülkeye gelirken, aileleri de gelmekte. Okullarda dil sorunu yaşanmaktadır. Bundan sonra yabancı işçiler kayıt olurken onlardan Türkçe yeterlilik sertifikası talep edeceğiz. Buraya gelen insanlara ülkemizin dilini, kültürünü anlatarak, sisteme dahil etmeyi amaçlayan düzenlemeler yaptık.”

-Protokol neyi içeriyor?

Protokol, ülkeye çalışma amacıyla gelen yabancı uyruklu işçilerin Meslek Eğitim Yasası ve Mesleki Yeterlilik Yasası kapsamında; nitelik, yeterlilik ve deneyim kriterlerinin belirlenmesini ve iş gücü talebinin kalifiye eleman olarak karşılanmasını amaçlıyor.

Protokole göre, yurtdışından gelen yabancılar çalışma izni alabilmek için mesleki eğitim ve deneyimlerini belgeleyerek iki bakanlık tarafından belirlenen kriterlere uygun olarak Çalışma Uygunluk Belgesi alarak iş gücü piyasasına dahil olurken, yapılan yeni düzenlemeyle KKTC’ye çalışmaya gelecek yabancı uyruklu işçiler için Hijyen ve Sanitasyon Sertifikası, İş Sağlığı ve Güvenliği Sertifikası ve A2 seviyesinde Türkçe Dil Belgesi aranacak.

Avrupa Birliği’nin (AB) desteğiyle düzenlenen “Yeşil Hat Ticaret Haftası” etkinlikleri cuma günü yapılacak resepsiyonla tamamlanacak.

Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi’nden verilen bilgiye göre, Ticari Fırsatlar Toplantısı ve Kapanış Resepsiyonu cuma günü 16.00-18.00 saatleri arasında Garage Deryneia/Derinya’da olacak.

Bir hafta boyunca devam eden, Yeşil Hat ticaretini teşviki hedefleyen etkinliklerin kapanışında işletmelerin AB One Stop Shop Hizmet Noktası tarafından sunulan hizmetler ve 2025 Stelios İki Toplumlu İş Birliği Ödülleri hakkında bilgilendirilmesi de amaçlanıyor.

Toplumcu Demokrasi Partisi, Yeni Boğaziçi Belediyesi’ndeki usulsüzlük iddialarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
TDP Genel Merkezinde yer alan basın toplantısında TDP Genel Başkanı Zeki Çeler, Parti Genel Sekreteri Nevzat Özkunt , Parti Örgütlenme sekreteri Tahir Hoca, TDP Mağusa İlçe Başkanı Ece Balcı ile Yeniboğaziçi Belediyesi’nden bağımsız Belediye Meclis üyesi Koray Diran ve Halkın Partisi Belediye Meclis üyesi Raşit Ercen hazır bulundu.

Parti Genel Başkanı Zeki Çeler, Toplumcu Demokrasi Partisi olarak sadece hükümete değil yerel yönetimlere de talip olduklarını ifade ederek, Yeni Boğaziçi Belediyesinde yapılan yanlış ve usulsüzlerin takipçisi olacaklarını kaydetti.

Yeni Boğaziçi Belediyesi’ndeki iki Belediye Meclis üyesinin katılımıyla bugün bu basın toplantısını düzenlediklerini dile getiren Çeler, yapılan usulsüzlüklerin gerek polise, gerek Başsavcılığa, gerekse Sayıştaylık’a bildirilmesine rağmen gerekli adımların atılmamasından duydukları rahatsızlığı ifade etti.

Siyasetin sadece Lefkoşa’dan ibaret olmadığına vurgu yapan TDP Genel Başkanı, gerek hükümette gerekse yerel yönetimlerde yapılan tüm usulsüzlüklere karşı olduklarını, sosyal demokratik bir parti olarak gerekli mücadeleyi vereceklerini söyledi.
Çeler, iki Belediye Meclis üyesine kendilerine güvendikleri için teşekkür de etti.

Çeler’in konuşmasının ardından Yeni Boğaziçi Belediyesi Meclis üyesi Koray Diran , Belediyede yapıldığı iddia edilen yolsuzluk, usulsüzlük ve ihalesiz alım satımlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Diran, ödemeler, plaj yapımındaki izinler, usulsüz araç alım satımı, asfalt dökümü, ve 6 milyon TL’lik avukat ödemeleri ile ayrıntılı bilgi verdi ve belgeleri paylaştı.

Konuyla ilgili 5 kez Sayıştaylık’a gittiklerini ifade eden Diran, “Sayıştaylık hala daha gelecek. Yetkililer bu işe el atsın. Yeni Boğaziçi belkediyesindeki arkadaşlarımız çok huzursuzdur. Çünkü Belediye başkanı, kendi adamlarına başka davranır, kendine muhalefet eden personele başka davranır. Biz sıkıntılarla ilgili halkımızı bilgilendirmek zorundayız” dedi.

Yeniden söz alan Zeki Çeler, “bu ülkenin kaybedecek bir kuruşu yoktur. Yeni Boğaziçi Belediye Başkanı konuyla ilgili bir açıklama yapmak isterse, elinde evraklarla birlikte açıklama yapmasını bekliyoruz” dedi.

Konuşmalardın ardından bağımsız Belediye Meclis üyesi Koray Diran, Toplumcu Demokrasi Partisi’ne üye oldu. Diran, Yeni Boğaziçi Belediyesi’nde TDP üyesi olarak görevine devam edecek.

Zeki Çeler, Koray Diran’ın partiye geçmesinden gurur duyduklarını belirterek, “bu bizim için önemli çünkü bu toplum tarafından güvenilir bir parti olduğumuzu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Genç İş İnsanları Derneği’nin (GİAD) 24’üncü Olağan Genel Kurulu’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar kurulda yaptığı konuşmada teknolojik gelişmeleri takip eden, Kıbrıs Türk gençliğini ve iş insanlarını tebrik etti.

Kıbrıs Türkü’nün yıllardır ambargolara meydan okuduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, dünyadaki yenilikler ve gelişmeler dikkate alınarak, özel sektörde ve kamuda uygulamaların yapıldığını vurguladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde iyi eğitim alan ve yatırım yapan iş insanlarının bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu kişilerin işletmelerini aileden devralarak daha iyi bir noktaya taşımalarının Kıbrıs Türkü’nün gururu ve gücü olduğunu kaydetti.

İş insanlarının gerçekleştirdiği başarının zemininin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, devleti korumanın ve güçlendirmenin önemine dikkat çekti.

Kıbrıs’ta güven ve istikrarın korunmasının önemli olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, adada sorun olması durumunda yatırımların yapılamayacağını dile getirdi.

Devletin kurum ve kuruluşlarına sahip çıkılması gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, “Yasama, yürütme ve yargı güçlenmeli böylece iş insanlarının önü daha çok açılacak. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir ekonomi bırakılması en büyük temennimdir.” dedi.

Haspolat’ta sınır kapısının açılması için 4 yıldan beridir girişim yaptığına ve Birleşmiş Milletlerin gündemine getirmeyi başardığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Metehan kapısındaki trafik sıkışıklığın giderilmesi için ikinci bir kapı olarak Akıncılar’da bir kapı açılması için öneri yaptığına vurgu yaptı.

Rum tarafının ise transit geçiş istediğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, kapının sosyo ekonomik maksatlar için geçişleri kolaylaştırmak amacıyla açıldığını
kaydetti.

Devletin kalkınması ve gelişmesi için çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasını sonunda şu ifadeleri kullandı:

“İstikrar önemlidir. Henüz tanınmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünyada kabul görüyor. Kıbrıs’ta iki devlet ve halkın olduğu kökleşmekte. Devletin zemini güçlendikçe yatırım imkanları artacak. Üniversitelerden yeni mezun ve meslek liselerinden mezunlar istihdam edilmeli. Ara elemanlar desteklenmeli. Dünyayı ve ülkemizi etkileyen felaket ve krizlere rağmen ekonomide iyileşmeler var.”

Kıbrıs’tan 43 sanatçı ve yaratıcı insanın eserlerinin yer aldığı “Doğa ve Ben – Nature and I” kitabının lansmanı ve aynı isimle düzenlenen serginin açılışı Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapıldı.

Küratörlüğünü Heidi Trautman, Bedia Kale ve Oya Akın’ın yaptığı etkinlik ve serginin açılışında kitap da imzalandı. Sergi bir hafta süresince mesai saatleri içerisinde ziyaret edilebilecek.

Yazar-Ressam Heidi Trautmann açılışta yaptığı konuşmada, doğayla bağlantının önemine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Doğaya olan büyük sevgi ve saygımızı yeniden canlandırmak için düzenlenen bu kolektif çabaya katılmanızı içtenlikle davet ediyorum. Zaman daralıyor. Doğa, insan faaliyetlerine dramatik bir şekilde tepki veriyor. Bu projede yer alan sanatçılar ve yaratıcılar, eserleriyle bizlere bu gerçekleri hatırlatıyor ve harekete geçmeye davet ediyor.”

Yaklaşık bir yıl süren çalışmalarda 100 sanatçı ve yaratıcı bireye davet gönderildiği, 51 kişinin projeye katılım sağladığı belirtildi. Trautmann, tüm katılımcılara teşekkür ederek, projeyi sanatı ve doğayı kutlayan bir adım olarak nitelendirdi.